6 Temmuz 2012 Cuma

Dizde diğer tedavi yöntemlerine cevap vermeyen kireçlenmeler diz protezi ile tedavi edilir


Dizde diğer tedavi yöntemlerine cevap vermeyen kireçlenmeler diz protezi ile tedavi edilir Protez denince dizde eklem yapan üç kemiğin eklem yüzeylerinin kesilerek çıkarılması ve bu yüzeylerin metal ve plastik parçalar ile kaplanmasıdır 
En sık soru protez yapım yaşı ve ne kadar ömrü olduğudur Burada hastanın kişisel özellikleri; yaş, cinsiyet, ağırlık ve hareket seviyesi belirleyicidir İyi ellerde yapılması şartıyla tüm hastaların %98’inde protez 10 yıl dayanır 65 yaş üzeri, kadın, 70 kg altı ve az hareketli kişilerde protezin ömrün kalan kısmında idare edebileceği söylenebilir Genel olarak diz protezi iyi ellerde yapıldığında 15 yıl civarında tamamen ağrısız ve diz fonksiyonlarının tam olduğu bir yaşam süresi elde edilir
Normal bir dizde dört adet bağ, dizin kemiklerinin birbiri ile bağlantısını ve koordinasyonunu sağlarArtritli bir dizde bu bağların yapıları bozulabilirDiz protezi uygulamalarında bu bağlardan bazıları eklem yüzeyleri ile birlikte kaldırılır ve yeni yapma yüzeyler ile değiştirilirKonulan parçaları yerinde tutmak üzere 2 yol mevcutturBunlardan biri polimetimetakrilat adı verile çimento ile tespittir Diğeri ise özel hazırlanan ve kemiğin gelişimine uygun olarak kemikle bütünleşen parçalardan oluşan protezlerdir
Bugün diz protezlerinin büyük çoğunluğu çimentolu olarak yapılmaktadırÇimentolu protezlerin uyumu mükemmel olup 20 yıl kadar dayanabilmektedirBu süreyi hastanın kilosu,genel sağlık koşulları,aktivite düzeyi arttırıp, azaltabilmektedirÇimentonun avantajı gerek kemikle protezi birbirine bağlayan bir yapı olması gerekse katı bir maddenin ortama kattığı biomekanik güçtürBugün için kullanılan materyallerde kırılma olayı son derece azdır,kemikten gevşeyebilmeleri bir sorundurGevşeme 2 türlü olabilir
dizpro Diz protezi   çimentolu ve çimentosuz
1 Diz hareketler esnasında birçok kuvvetin etkisi altında kalırProtezli dizde aksial olarak gelen yük değiştirilmiş olan kaval kemiğinin eklem yüzeyi ve arta kalan spongiöz kemik tarafından karşılanırEğer gelen yük protezin gücünü aşacak olursa protez alta kalan kemiğin içine gömülür,yada gevşemeye başlarBu esnada metal parçalar arasına konmuş olan polietilen tabakanın ezilmesi ondan parçaların ayrışmasına ve bu parçaların vücut tarfından yabancı cisim olarak algılanıp biolojik bir yanıt verilmesine neden olurBu cevapta gevşemenin biolojik olarak hızlanmasına neden olur
2 Polietilen bölgeden kopan parçalar vücudun savunma hücreleri tarafından kaldırılmak istenecektir Bu amaçla salgılayacakları enzimler sadece bu parçaların değil aynı zamanda protezin kemiğe yapışmış olduğu bölgedeki kemiğin erimesine(osteolisiz) yol açacaktırBu olay bir kısır döngü içerisnde devam edip gevşeme ve protezin uyumsuzluğu ile sonlanır Yukarıda anlatılanlara karşın çimentolu protezler bugün için başarı ile kulanılmaya devam etmektedirÖzellikle genç aktif,artritli hastalarda tek tedavi seçeneği olarak kabul edilmektedirler
1980’li yıllarda kemiğe bir çimento materyali olmaksızın uygulanabilen protezler üretilmiştirBu implantların yüzeylerinde yeni kemik oluşumunu sağlayabilecek biolojik olarak aktif olan maddeler bulunmaktadırİmplanları kemiğe tespit etmek üzere çeşitli vida sistemleride geliştirilmiştirVidalar yeni kemik gelişimi sağlanana dek protezin tespitinden sorumlu olacaklardırBazı modeller çimentolu protezler kadar başarılı olmuşlardırAncak ne kadar düzgün yüzeyli olurlarsa olsunlar bu protezlerde de yük altında kalmaya bağlı küçük fragmanların oluşumunun daha fazla olduğu ve biolojik yanıtın daha hızlı geliştiği tespit edilmiştirAyrıca bugün için bu tip protezlerin kullanımı ile ilgili uzun dönem sonuçlar henüz elimizde mevcut değildir
1980’li yılların sonuna doğru femoral komponenti çimentosuz,tibial komponenti çimentolu hybrid protezler üretilmiş olup bügüne kadar ki sonuçları iyidir
Sonuç olarak diz protezi cerrahisi bazı sorunları olsada bugün için dizin biomekaniğini düzenleme de etkili bir tedavi yöntemidir Hastaların operasyonun ertesi günü yürümelerine, 2 gün tuvalete oturmalarına izin verilir Dikişler ortalama 15 günde alınır ve sonrasında banyoya izin verilir Hasta operasyonun ertesi gününden itibaren diz bükme ve adele güçlendirme akzersizlerine başlanır Bu ekzersizler diz fonksiyonlarının tamamen kazanılmasına kadar devam eder Genellikle 6 haftada tüm diz fonksiyonları geri döner Dizde şişlik ve protezin varlığını hastalar 3-6 ay hissedebilirlerse de yürüme ilk haftadan sonra ağrısızdır
Diz protezinin iyi ellerde yapılması kadar ameliyathane ve ameliyat sonrası bakım hizmetleride çok önemlidir Bu operasyonun en önemli komplikasyonu % 1-2 oranında enfeksiyondur(en iyi ameliyathane şartlarında) Enfeksiyon gelişirse ek cerrahi prosedürler gerekebilir İyi ameliyathane şartı dendiğinde enfeksiyon kontrolü çok iyi olan, “l—–r air flow” lu ameliyathaneler anlaşılmaktadır Damar ve sinir yaralanması riski neredeyse yoktur

İlgili yazılar:

  1. Bel Fıtıgı Nedir ve Tedavi Yöntemleri
  2. Epidural bölgeye steroid verilmesi
  3. Ayak Baş Parmak Uyuşması
  4. Selülit hakkında bilmeniz gerekenler!
  5. Kemik Uzatma Operasyonları
  6. Ağız Kokusu ve Diş Eti Kanaması
  7. Ayak Başparmağında Çıkıntı Halluks Valgus
  8. Bel Ağrısı Bel ağrısı bütün yaşlarda görülebilir
  9. Sinir Blokları
  10. Bel Fıtığı Bel Ağrısı ve Siyatikle İlgili Tıbbi Terimler
  11. Eklem Hastalıkları
  12. (Karın Duvarı) Ventral Fıtıkların Laparoskopik Tamiri
  13. El Titremesi
  14. Bel Fıtığı Ameliyatı
  15. Ayaktaki kemik çıkıntıları nasıl tedavi ediliyor?
  16. Genel Ayak Sağlığı
  17. Kış Bitkileri Kürleri
  18. Faset Eklem Denervasyonu
  19. Boyun ağrısı, boyun kireçlenmesi
  20. aloe veranın faydaları
  21. Kemik Tümörleri
  22. Ağrı kontrolünde girişimsel yöntemler
  23. Doğumsal Kalça Çıkığı
  24. Omuz Döndürücü Tendon Manşeti Rotator Cuf Yırtıkları
  25. Üzüm Çekirdeği
  26. Düşmeler ve Kırılmalar
  27. Serebral Paralizi (Beyin Felci) nedir
  28. Buğday Çimi Yararları
  29. Diz kireçlenmesi (gonartroz )
  30. Bel Fıtığında Fizik Tedavisi Bel Fıtığı Egzersiz ve hareketleri
[ ... ]

Değiştirilmeyen kirli çoraplar ile ortak kullanılan duş ve banyoların tırnak mantarına yol açtığı bildirildi.


Değiştirilmeyen kirli çoraplar ile ortak kullanılan duş ve banyoların tırnak mantarına yol açtığı bildirildi. Uzmanlar, tırnak mantarına yakalanmamak için el ve ayakların sürekli temiz tutulması konusunda vatandaşları uyardı.
İHA muhabirinin bu konuda derlediği bilgilere göre, ‘Onikomikoz’ olarak adlandırılan tırnak mantarı enfeksiyonu ‘Dermatofit’ adı verilen organizmalar tarafından oluşturuluyor. Tedavisi mümkün bulaşıcı bir hastalık olan tırnak mantarının mutlaka doktor gözetiminde tedavi edilmesini öneren uzmanlar, “Bu yalnızca bir kozmetik sorun değil, tırnak yatağı ve plağını tutan bir enfeksiyondur. Tırnak mantarı tüm tırnak hastalıklarının yaklaşık yüzde 50’sini oluşturur” uyarısında bulundu. Tırnakta mantar enfeksiyonu varsa bunun görülebildiğini, kokusunun veya ağrının hissedilebildiğini vurgulayan uzmanlar, hastalığın, tırnaklarda sarı, yeşil veya kahverengi renklenme, tırnaklarda pul pul kalkma, tırnak altında kir birikmesi, ayaklarda kötü koku ve ayak tırnaklarında acı ile ortaya çıktığını kaydettiler. Yavaş ve kronik seyreden tırnak mantarının en sık rastlanılan tırnak hastalığı olduğunu belirten uzmanlar, tüm dünyada tırnak mantarının görülme sıklığının değiştiğini ifade ettiler. Mantarın genellikle tırnağın altına girerek burada etkili olmaya başladığını ifade eden uzmanlar şu bilgileri verdi:
“Tırnağa hasar veren her şey mantarın içeri girmesini kolaylaştırabilir. Zedelenme, el ve ayak tırnağına sert bir cisimle vurulması, ayak tırnağına basılması, tırnakların çok dipten kesilmesi, ayak parmaklarını sıkıştıran küçük ucu sivri ayakkabılar tırnak mantarına yol açabilir. Tırnak mantarı bulaşıcıdır. Enfeksiyona neden olan mantarlar ortak kullanıma açık, ılık ve nemli yerlerde bulunurlar. Soyunma odaları, yüzme havuzu, ortak kullanılan duş ve banyolar, bahçe, manikür veya pedikür aletleri tırnak mantarı bulaştırabilirler. Tırnak mantar enfeksiyonu kendiliğinden iyileşmez. Doktor tarafından önerilen ilaç tedavisi ve önerilere uymak gerekir. Mantar enfeksiyonunda doktorunuz tarafından önerilen ilaç, hastalığa neden olan mantarın yaşadığı ve geliştiği yere tırnak yatağına yaklaşır ve enfeksiyonu ortadan kaldırır. Bu şekilde doktorunuz tarafından önerilen doz ve sürede kullanacağınız ilaç ile tedaviniz gerçekleşir. Doktorunuz, mantar enfeksiyonunuz için ağızdan alabileceğiniz ilaç yazabilir. Ayak tırnak mantarında tedavi yaklaşık 3 ay sürer. El tırnak mantarında tedavi yaklaşık 2 ay sürer. Hangi tedavinin sizin için uygun olduğunu öğrenmek için lütfen doktorunuza başvurunuz.”
Uzmanlar, tırnak mantarından korunmak için şu önerilerde bulunuyor:
“- Ayaklarınızı olabildiğince temiz ve kuru tutun.
- Halka açık yüzme havuzu ve duş alanlarında terlik kullanın.
- Ayak tırnaklarınızı, parmağın ucunu geçmeyecek şekilde düz olarak kesin.
- Manikür ve pedikür için sterilize aletler veya en iyisi kendi aletlerinizi kullandırın.
- Ayağınıza uyan, sivri burunlu olmayan rahat ayakkabılar giyin.
- Ev içinde kullanılan havluların kişiye özel olmasına dikkat edin.
- Ayaklarınız çok fazla terliyor veya nemli kalıyor ise gün içinde çoraplarınızı değiştirin.”
Tırnak mantarına yakalanma riski yüksek olanlar ise şöyle sıralanıyor:
“- Diyabeti olanlar
- Dolaşım sorunları olanlar
- Bağışıklık yetersizliği olanlar (AIDS/HIV enfeksiyonu)
- 65 yaş ve üzeri olanlar
- Ayak derisinde mantar enfeksiyonu olanlar
- Ayakları çok terleyen veya sürekli nemli kalanlar
- Atletler, koşucular ve dansçılar gibi ayaklarına fazla yüklenenler.”

İlgili yazılar:

  1. Ayakkabı Alırken Topuğuna Dikkat Edin
[ ... ]

”YEMEĞE KÜÇÜK, SALATAYA BÜYÜK TABAK”


Dünya Sağlık Örgütü’nün, yüzyılın ”patlama derecesinde hızla yayılan ve tedavi edilmesi zorunlu bir hastalık” olarak benimsediği şişmanlığı önlemek amacıyla, yemek yeme, alışveriş, aktivite ve yemek pişirmeyle ilgili bazı davranış değişiklikleri önerildi
Ege Üniversitesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Candeğer Yılmaz’ın önderliğinde Ege Obez Hasta Derneği tarafından, sağlıklı beslenmenin altın kuralları bir kitapta toplandı.
Beslenmenin, karın doyurmak veya istenilen şeyleri yemek değil, insanın sağlıklı olarak yaşayabilmesi için gerekli öğeleri vücuduna alması şeklinde tanımlandığı kitapta, özetle şu davranış biçimleri önerildi:
”Güne erken başlayın, 7-8 saatten fazla uyumayın, uyandıktan sonra yatakta kalmayın. Asansör yerine merdiven kullanın, hızlı tempoyla yürümeye çalışın. Haftanın 4-5 günü egzersiz yapın, pasif yerine aktif jimnastiği tercih edin.
Aktif ve hareketli kişilerle birlikte olmaya özen gösterin. Hafta sonları için aktif planlar yapın. Ayakta durmaya ve yürümeye daha fazla zaman ayırın. Bir şey getirip götürmek için çocuklarınızı kullanmayın. Her gün yarım saat daha az TV seyredin.”

”YEMEĞE KÜÇÜK, SALATAYA BÜYÜK TABAK”

Yemek yemeyle ilgili değiştirilmesi istenen davranış biçimleri sıralanırken da az ve sık yenilmesi, öğün atlanmaması önerildi. Acıkma duygusunun bastırılması için salatalık, domates, marul gibi düşük kalorili yiyeceklerin tercih edilmesi, her gün sebze ve meyve yemeye dikkat edilmesi, yemekler için küçük, yağsız salatalar için ise büyük tabak kullanılması da öneriler arasında yer aldı.
Öğünlerde gazete-kitap okuma, TV seyretme gibi aktivitelerin yapılmaması gerektiği belirtilen kitapta, bol su içilmesi, açık büfelerden kaçınılması istendi, ”Mutfağa fazla zaman ayırmayın, işiniz bitince oradan çıkın” tavsiyesinde bulunuldu.
Özellikle kadınları ilgilendiren alışverişle ilgili önerilerinde ise ”Çarşıya, yemekten sonra, tok karnına çıkın, alışveriş listenizden fazlasını almayın, hazır yiyecekleri satın almayın, yanınızda fazla para bulundurmayın, yeme isteği uyandıran TV programları ve reklamları izlemeyin” denildi.
Ayrıca etli-kıymalı yemeklere yağ konulmaması, kızartma-kavurma ve sostan kaçınılması ve evde tatlı yapılmaması önerileri de şişmanlamayı önleyici davranış değişiklikleri olarak sıralandı.

İlgili yazılar:

  1. Sağlıklı Beslenmenin Temel Kuralları
  2. Klamidya Enfeksiyonu
  3. Ayakkabı Alırken Topuğuna Dikkat Edin
  4. Kirli Çorap,Tırnak Mantarına Yol Açıyor
  5. Sağlıklı kalbin püf noktaları
  6. Gebelikte bebekte rahim içi gelişme geriliği tes­pit edilmişse
  7. Üçlü tarama testi nedir ?
[ ... ]

Vücudun neredeyse bütün organlarına faydası olan zeytinyağı


Vücudun neredeyse bütün organlarına faydası olan zeytinyağının, saçlardan, dişlere kadar her bölgeye sağlık verdiği bildiriliyor….
Sağlıklı beslenmeye katkısı, dünyaca onaylanmış zeytinyağının insan vücudunda faydalı olmadığı organ hemen hemen hiç yok. Uzmanlar zeytinyağını “Sağlık açısından insanlığa sunulmuş en büyük hediye” olarak nitelendiriyorlar. Anne sütü kadar yararı olduğu söylenilen zeytinyağının mucizevi etkisini saçlardan dişlere, kemiklerden beyne kadar vücudun her organında görmek mümkün.
Zeytinyağı gelişme çağında beynin gelişimini hızlandırarak, kemikleri güçlendiriyor. İçerdiği E, A, D ve K vitaminleri sayesinde hücreleri yeniliyor, doku ve organların yaşlanmasını geciktiriyor. Beynin daha uzun süre sağlıklı ve zinde kalmasını sağlıyor, mideyi ülsere karşı koruyor. Zeytinyağı, kandaki kötü kolesterol düzeyini düşürerek, kalp krizi riskini azaltıyor. Aynı şekilde bağırsak, idrar yolları ve safra kesesi hastalıklarının azaltılmasında da etkili oluyor.
Sağlıklı beslenmede zeytinyağının yeri tüm dünya tarafından da onaylanıyor. Amerika’da Harvard Üniversitesi’nde düzenlenen bilimsel bir konferansta bilim adamları, tarihçiler, doktorlar ve yemek uzmanları sağlıklı yaşam için, geleneksel Akdeniz modelinin uygulanması gerektiği konusunda hemfikir oldular. İçine zeytinyağı katılmış süt, neredeyse anne sütü kadar fayda sağlıyor. Türkiye’nin en ünlü Zzeytinyağı üreticilerinden biri olan Komili’nin yetkililerine göre, tüm sıvı yağlar içinde tartışmasız en sağlıklı olan “tabiatın mucizesi” zeytinyağı. Anne sütüne eş miktarda linoleik asit içeriyor. Bebeğine anne sütü veremeyenler için, bir fincan yağsız inek sütüne bir çay kaşığı zeytinyağı ilave ederek bebeklere verilmesi tavsiye edilirken zeytinyağının kullanımına ilişkin diğer öneriler ise şöyle:
- Adale ağrılarını gidermek için, zeytinyağı ve biberiyeyi karıştırıp, ağrılı bölgeye masaj yapın
- Güçlü diş etleri için, arada bir ağzınızı zeytinyağı ile çalkalayın
- Pırıl pırıl saçlar için, şampuandan sonra bir miktar zeytinyağı, bir yumurta sarısı, limon suyu ve biraz bira karışımını saçınıza sürün. Beş dakika bekletip ılık su ile durulayın.
- Kepeklerden kurtulmak için bir miktar zeytinyağı ve kolonyayı saçınıza sürün, ılık su ile durulayın.
En seçkin zeytinlerden üretilen sızma zeytinyağı, kahvaltılarda ve salatalarda, o kendine has kokusunu ve lezzetini arayanlar için ideal bir seçim. Yüzde 1′den az olan asit oranı ile kahvaltı ve salatanın yanısıra, pişmiş sebzelere yada İtalyanlar’ın yaptığı gibi makarnalara sos olarak eklenebiliyor. Dolu dolu bir zeytin tadına sahip olan zeytinyağları, sağlıklı ve tadına doyulmaz yemekler için doğru bir seçim

İlgili yazılar:

  1. Bebeğinize en büyük kötülüğü siz yapıyorsunuz
  2. Hiperaktif Çocuklara Balık Yağı
  3. Sağlık zeytinden üzüme transfer oldu
  4. Kilo Almamanın Kuralları
  5. Gebelikte vitamin ve mineral takviyesi nasıl olmalıdır ?
  6. Sağlıklı kalbin püf noktaları
  7. Fiziksel Aktivitenin Sağlığa Etkisi
  8. Gebelikte beslenme nasıl olmalıdır ?
  9. Klamidya Enfeksiyonu
  10. Bu Yiyecekler Zayıflatıyor
  11. Gebelik boyunca ağırlık artışı nasıl ol­malıdır ?
  12. Doğum Ve Hamilelikte Skandal Ölüm Oranı
  13. İyot Eksikliği,Zeka Geriliğine Neden Oluyor
  14. Tüp Bebek Tedavisi Daha Ucuz Olacak
  15. Neden uyuyamıyoruz
  16. Gebelikte bebekte rahim içi gelişme geriliği tes­pit edilmişse
  17. Tüpleri bağlatmak son karar değil
  18. Alzheimer (Unutkanlık) Hastalığını Tanıyor Musunuz?
  19. Diyetinizdeki Yağı Kesin
  20. Sigara içen bayanlar, dikkat
  21. Tüp bebek patlaması
  22. Üçlü tarama testi nedir ?
  23. Boyun ağrılarının nedenleri ve egzersizler
  24. Bebeğin Suyunun Azalması Oligohidroamnios
  25. Sağlıklı Beslenmenin Temel Kuralları
[ ... ]

BASUR NASIL GEÇER-BASUR İÇİN BİTKİSEL ÇÖZÜMLER-BASURA ÇARE


basur14528 Basur nasıl geçer bitkisel çözüm
BASUR NASIL GEÇER-BASUR İÇİN BİTKİSEL ÇÖZÜMLER-BASURA ÇARE
Hemoroid, halk arasın da basur ismi verilen hastalık makat bölgesinde meydana gelmekle birlikte kişiyi aşırı derece huzursuz eder. Basur nasıl geçer, bitkisel tedavisi varmıdır? İşte;
Basur (Hemoroid) , düz bağırsağın (rektum) ve anüsün çok rahatsızlık verici bir hastalığıdır. Düz bağırsağın içinde ya da anüsün dışında oluşabilir. Şifalı bitkilerle içten ve dıştan yapılan tedavilerde genelde başarılı sonuçlar alınabilir. Ama her şeye rağmen, hastalığın kaynağının teşhis edilerek öncelikle tedavisi şarttır.
Eğer bu temel tedavi yapılmazsa, basurlar hep yeniden oluşacaktır. Hastalığın nedeni kronik kabızlıktır. Hastalığın oluşmasındaki ikinci önemli neden ise, karaciğer fonksiyon bozukluklarıdır. Ayrıca gebelik döneminde alt karında kan dolaşımı yetersizliğinden, hareketsizlikten veya şişmanlıktan da kaynaklanabilir.
Kan damarı duvarlarının kalıtımsal zayıflığı nedeniyle de basur memeleri oluşabilir. Bu memelerin patlaması sonucunda açık kırmızı renkli kan görülür. Bu kanın gerçekten de basurdan kaynaklanıp kaynaklanmadığının bir uzman doktor tarafından mutlaka teşhis edilmesi gerekir.
Uzun süre oturulduğunda, oturulan bölgeye kan hücum eder. Bu durum, kabızlıkla birlikte basur oluşumuna yol açar. Acaba bu duruma karşı neler yapılmalıdır? Açık havada yürüyüş veya hafif sporlar ve yüzme, alt karın bölgesinin kan dolaşımını uyarır. Ayrıca kabızlığa karşı da önlemler alınmalıdır.
Buğday kepeği, keten tohumu unu, siyah ekmek, bal, bol miktarda sebze ve pirinç harikalar yaratabilir. Anüs kaslarını çalıştırınız. Böylece damarlarda birikmiş olan kanı dağıtabilirsiniz: Günde pek çok kere, anüs kaslarını birkaç saniye boyunca sıkınız ve bu hareketi en azından 20 kere yineleyiniz.
Her dışkılamadan sonra anüsü bol suyla yıkayıp, yumuşak tuvalet kağıdı ile kurulayınız. Soğuk suda oturma banyoları, mayıs papatyası ve atkuyruğu kaynama suyu ile hazırlanan soğuk oturma banyoları rahatlatıcıdır.
Basurlar, özellikle karaciğer hastalıkları ile birlikte görüldüğünde, başka bir açıdan ele alınmalıdır. Örneğin siroz hastalığında olduğu gibi, karaciğerde kan birikimi oluştuğunda, kan basıncı bağırsaklara doğru yönelir ve düz bağırsak damarları kanla dolarak şişer.
Kapı toplardamarında (vena portea) oluşan bu yüksek basınç nedeniyle, anüs mukozası yüzeyinde veya anüs kanalı içinde basur memeleri oluşur. Basurlarından kurtulmak isteyen kişi, bu oluşumun kaynağını araştırmalı ve belki de kapı toplardamarında oluşan basıncın azaltılması yönünde adımlar atmalıdır.
Bu konuda tabii ki bir uzman doktorun görüşünün alınması gerekir. Uygulanacak olan tıbbi tedavi, basit bir yöntemle de desteklenebilir: Sabah ve akşam yemeklerinden önce 10–15 damla atkestanesi tentürü, biraz suya karıştırılarak alınır.
Kan birikimlerinin harekete geçirilmesi için, hindiba çayı günde 2-3 bardak içilebilir. Lokal tedavi olarak, meşe kabuğu veya ceviz yaprağı kaynama suyu ile uygulanan lavmanlar veya kompresler çok büyük rahatlıklar sağlayabilir, ama önce bağırsakların boşaltılması gerekir.
Başka bir tedavi biçiminde de uzun süre boyunca, gün aşırı değişimle, beyaz ballıbaba yaprağı, ahududu yaprağı veya böğürtlen yaprağı çayından günde 2 bardak içilir. Ayrıca, uzun süreli kullanımlarda civanperçemi çayı da kendisini kanıtlamıştır. Rahatsızlıklar sona erene kadar bu çay kürlerinin sürdürülmesi gerekir.
Tuzlu suyla hazırlanan mayıs papatyası buğu banyosunun üstünde 10-15 dakika kadar oturduktan sonra, kantaron yağı emdirilmiş bir pamuk, büzgen kasın sonuna kadar ulaşmak üzere, anüsten içeri sokulur. Böylece, dışkılamada rahatlık sağlanmış ve olası mukoza çatlakları önlenmiş olur.
Anüse sürülebilecek veya kompresler yapılabilecek bir merhemi herkes hazırlayabilir: 100g içyağında 20g kurutulmuş çobançantası kısaca kızartılır ve serin bir yere kaldırılır. Ertesi gün yağ tekrar ısıtılır ve tülbentten geçirilerek süzülür. Buzdolabında saklanmalıdır.
Uzun süreli uygulamalar: Isırgan otu, ahududu veya böğürtlen yaprağı çayı, dönüşümlü olarak ve balla tatlandırılarak içilebilir. Bolca çiçek balı tüketimi yararlı olur. Veya hindiba, ısırgan otu, sinirli ot eşit karışımının çayı günde 3 bardak içilir ve aynı zamanda da atkuyruğu veya atkestanesi yaprağı oturma banyoları alınabilir.
Basur hastalığı için bitkisel önerilerimiz şimdilik burada sona ermiştir. Doğanın bize sunduğu mucizeler için, Yaradana binlerce kez şükürler olsun…

İlgili yazılar:

  1. Fiziksel Aktivitenin Sağlığa Etkisi
  2. Ayurveda Uzmanı Dr. Ender Saraç’tan Zayıflama Önerileri
  3. Yanlış Oturmalar Boyun Ağrısına Yol Açıyor
  4. Adet Öncesi Gerginlik
  5. Gebelikte beslenme nasıl olmalıdır ?
  6. Sigara Neden Zararlı?
  7. Addison Hastalığı:Böbreküstü Bezi Yetersizliği
  8. Erken Teşhisin Astım İçin Bir Önemi Var mı?
  9. Neden uyuyamıyoruz
  10. Utangaçlık Sorunu Ve Çözüm Önerisi
  11. Mutsuzluk şişmanlatıyor
  12. Kirli Çorap,Tırnak Mantarına Yol Açıyor
  13. Klamidya Enfeksiyonu
  14. Alzheimer (Unutkanlık) Hastalığını Tanıyor Musunuz?
  15. Zinde Bir Gün İçin
  16. Kilo Almamanın Kuralları
  17. Gebelik boyunca ağırlık artışı nasıl ol­malıdır ?
  18. Boyun ağrılarının nedenleri ve egzersizler
  19. Depresyon Nedir?
  20. Sağlıklı kalbin püf noktaları
  21. Nöral Terapi
  22. Sağlık zeytinden üzüme transfer oldu
  23. Hiperaktif Çocuklara Balık Yağı
  24. Yaz Yorgunluğuna Karşı Öneriler
  25. Bilgisayar başında ‘fıtık’ olmayın
  26. Boşanmalar en çok Çocukları Etkiliyor
  27. Gebe Bir Kadın Nasıl Yaşamalı? Çevresindekiler Ona Nasıl Davranmalı?
  28. Zeytinyağı;Her Derde Deva
  29. Kirli Hava Her Yıl 800 Bin Can Alıyor
  30. İyot Eksikliği,Zeka Geriliğine Neden Oluyor
[ ... ]

Kırışıklık her kadın için kabustur. Yüz, gözler ve boyun kadının kartvizitidir.


Kırışıklık her kadın için kabustur. Yüz, gözler ve boyun kadının kartvizitidir. Bu yüzden yüzümüzü daha çekici hale getirmek, kırışık dolu bir yüzden kurtulup daha uzun süre daha taze bir cilde sahip olmak için cilt bakımı gerek.
Kırışıklık İçin Doğal Maskeler
1 avuç çileği iyice ezip suyunu süzün. Süzdüğünüz çilek suyunun içine biraz gülsuyu katıp karıştırın. Bu karışımın tamamını yüzünüze ve boynunuza sürüp 1 saat bekleyin. Daha sonra karbonatlı suyla yüzünüzü yıkayın. (Bu karışım boyun kırışıklıklarına da çok faydalıdır.Haftada bir kez uygulayabilirsiniz.)
Yarım elmayı rendeleyerek iyice ezin ve içine 2 kaşık kaymak katıp tekrar ezin. Yüzünüze sürüp 15 dakika bekletin. Daha sonra yüzünüzü ılık suyla yıkayın ve nemlendirici krem sürün.Kaymak cildinize esneklik kazandırır ve nemlendirir. Elma ise cildin diri kalmasını sağlar.(Haftada bir kez uygulayabilirsiniz.) Ayrıca bol bol elma yemek cildimiz için çok faydalıdır.
Aynı miktarda limon suyu ve gliserini karıştırın ve bir şişeye koyun. Yatmadan önce, bu suya batırdığınız bir parça pamukla yüzünüzü temizleyin
Yatmadan önce 1 bardak kavunsuyunu, 1 bardak kaynamış su ile karıştırıp cildinizi yıkayın. Daha sonra kaynatılmış süte batırdığınız pamukla cildinizi silin ve yumuşak bir havlu ile kurulayın.
1 kaşık balı 1 yumurtanın beyazı ve 1 kaşık gliserin ile karıştırın. Bu karışımı yüzünüze sürüp 15 dakika bekletin. Daha sonra yüzünüzü önce ılık sonra soğuk suyla yıkayıp yumuşak bir havlu ile kurulayın. (Haftada bir kez uygulayabilirsiniz.)
1 yumurtanın sarısını 1 kaşık süt ile karıştırıp yüzünüze sürün. 15 dakika bekledikten sonra cildinizi limon suyu ile silin.(Haftada bir kez uygulayabilirsiniz.)
6866372484789431088 1148422125070833928?l=kadinve.blogspot Cilt Bakımı kırışıklık

İlgili yazılar:

  1. Cilt Tipine Göre Cilt Bakımı
  2. YAĞLI CİLTLER İÇİN DOĞAL BAKIM MASKELERİ
  3. Kış ayları için bitkisel cilt bakımı
  4. Cilt Bakımı İçin İnci Tozu Maskesi
  5. Sigara İçenler İçin Cilt Bakımı
  6. Çikolatalı Cilt Bakımı
  7. Kış Mevsiminde Cilt Bakımı
  8. Cilt Bakımında Doğrular ve Yanlışlar
  9. Elma ile Cilt Bakımı
  10. bitkisel cilt bakımı
  11. Böğürtlenle Cilt Bakımı
  12. aylinhobi den cilt bakımi
  13. 20′li Yaşlarda cilt bakımı
  14. Cilt Bakımını Evde Kendiniz Yapın
  15. Cilt Bakımında Faydalı Doğal Ürünler
  16. Güzel Bir Cilt Neme İhtiyaç Duyar
  17. Cilt Rengine Uygun Fondöten Seçimi
  18. CİLT ESTETİĞİ
  19. Ciltteki Kırışıklıklar
  20. melek den cilt bakimi
  21. Cildinizi Sağlıklı Güzellikle Tanıştırın
  22. Cilt Tipine Göre Fondöten Seçimi
  23. Cilt izlerinin tedavisi
  24. Cilt Peelingi
  25. Basur nasıl geçer-bitkisel çözüm
  26. Gebelikte beslenme nasıl olmalıdır ?
  27. Loğusa bakımı nasıl olmalıdır ?
  28. Zeytinyağı;Her Derde Deva
  29. Cilt Lekelerinden Karbonla Kurtulun
  30. Zinde Bir Gün İçin
[ ... ]

Cilt lekeleri genellikle güneş,gebelik,yaşlanma veya akne kaynaklı olabiliyor


Son zamanlarda çok mail aldığım bir konuyu paylaşmak istiyorum bu gün.Cilt lekeleri genellikle güneş,gebelik,yaşlanma veya akne kaynaklı olabiliyor.Ne yazıkki cildimizden temizlemek oldukça zor oluyor.Bu konuda doğal yöntemler denemek isteyenler için bu tarifi paylaşmak istiyorum.Umarım yararlı olur.
tarif :1 bardak yulaf,1/2 bardak işlenmemiş tuz (mümkünse ölüdeniz tuzu kullanın),1/4 bardak ham şeker,birkaç damla badem yağı,1000mgr c vitamin tableti(Natural olmalı)
Yapılışı ve uygulama:yulafı blendırda biraz irice öğütelim içine diğer malzemeler katalım ve tekrar öğütelim .Burada dikkat etmemiz gereken şey şudur,malzemeler toz halinde değil minik parçacıklar şeklinde olmalıdır.Bu karışımı ağzını sıkıca kapatacağınız bir kavanozda saklıyabilirsiniz.
Kullanmadan önce yüzünüzü veya lekeli bölgeyi yıkayarak temizleyim yüz için,1 avuç karışıma 2 çorba kaşığı su ekleyerek karıştırın yüzde göz çevresi hariç uygulayın.uygulamayı masaj şeklinde dairesel hareketlerle yapın,bir kaç dakika tuttuktan sonra iyice durulayın.Çok hassas alanlarda kullanmayın.Uygulamanın ardından nemlendirici kullanın,bu tarif bir soyucu olarak davranır.İçindeki yulaf cildi hafifçe soyarve ölü deri hücrelerini uzaklaştırır.c vitamini ise lekeleri soldurmaya yardımcıdır ayrıca kollagen üretimini destekleyerek cildin daha parlak ve genç görünmesini sağlar.
Ayrıca çinko oksitte cilt lekelerini soldurmaya yarıyor.çinkooksit içeren bir krem kullanabilirsiniz.örn:zincavet vb.
142127474942764832 1099866278191907626?l=bitkicadisi.blogspot CİLT LEKELERİNE KARŞI TARİFLER

İlgili yazılar:

  1. Cilt Tipine Göre Cilt Bakımı
  2. 20, 30, 40'lı Yaşlarda Cilt Bakımı
  3. Çikolatalı Cilt Bakımı
  4. HERBALİST TARKAN GÜVERLOĞLUNDAN CİLT VE SAÇ BAKIMI İÇİN DOĞAL ÖNERİLER
  5. Cilt lekelerinden kurtulmak mümkünmü
  6. Yaz Yorgunluğuna Karşı Öneriler
  7. Cilt Bakımını Evde Kendiniz Yapın
  8. Güzel Bir Cilt Neme İhtiyaç Duyar
  9. Cilt Bakımında Doğrular ve Yanlışlar
  10. Cilt izlerinin tedavisi
  11. Elma ile Cilt Bakımı
  12. Kış ayları için bitkisel cilt bakımı
  13. CİLT ESTETİĞİ
  14. LİMONLA CİLT GÜZELLİĞİ
  15. CİLT SIKILAŞTIRICI MASKE
  16. YAĞLI CİLTLER İÇİN DOĞAL BAKIM MASKELERİ
  17. Cilt Bakımında Faydalı Doğal Ürünler
  18. Böğürtlenle Cilt Bakımı
  19. bitkisel cilt bakımı
  20. Sağlıklı saçların sırrı bitki banyoları
  21. Cilt Lekelerinden Karbonla Kurtulun
  22. 20′li Yaşlarda cilt bakımı
  23. Ciltteki Lekelerden Kurtulun
  24. Cilt Tipine Göre Fondöten Seçimi
  25. Kış Mevsiminde Cilt Bakımı
  26. Cilt Bakımı İçin İnci Tozu Maskesi
  27. Cilt Bakımı kırışıklık
  28. Sigara İçenler İçin Cilt Bakımı
  29. Cilt Rengine Uygun Fondöten Seçimi
  30. Cilt Peelingi
[ ... ]

Dr İbrahim Saraçoğlu yine harika bir cilt bakımı tavsiyesinde bulunarak herkesin dikkatini çekti.


121664746418 İBRAHİM SARAÇOĞLU KAYISI VE ELMA İLE YAPILAN CİLT BAKIMI
Dr İbrahim Saraçoğlu yine harika bir cilt bakımı tavsiyesinde bulunarak herkesin dikkatini çekti. Bu sabah seda sayanın programında verdiği tarifi merak edenler için bizde yayınlıyoruz. Bu Cilt maskesi için
1 adet orta boy sert bir elma
4 adet sert kayısı gerekli
5-6 yemek kaşığı su
YAPILIŞI : Elmann kabuklarını incecik soyup içindeki çekirdeklerinin bulunduğu iskeleti temizleyin. Kayısının çekirdeklerini çıkarıp kabuklarını soymadan 5-6 kaşık su ile 5-6 dakika kaynatın. Sonra rondodan geçirerek püre haline getirin. Elinizde yaklaşık bir kahve fincanı kadar püre olacaktır. Bu püreyi göz çevreniz hariç bütün yüzünüze sürüp 45 dakika bekletin. Sonra ılık su ve arkasından soğuk su ile cildinizi temizleyin. Haftada bir uygulanmalıdır
4161226548620928848 3772807493747968661?l=bitkilervesaglik.blogspot İBRAHİM SARAÇOĞLU KAYISI VE ELMA İLE YAPILAN CİLT BAKIMI

İlgili yazılar:

  1. Cilt Tipine Göre Cilt Bakımı
  2. Elma ile Cilt Bakımı
  3. Cilt Bakımı kırışıklık
  4. Kış ayları için bitkisel cilt bakımı
  5. Cilt Bakımı İçin İnci Tozu Maskesi
  6. Kış Mevsiminde Cilt Bakımı
  7. 20, 30, 40'lı Yaşlarda Cilt Bakımı
  8. HERBALİST TARKAN GÜVERLOĞLUNDAN CİLT VE SAÇ BAKIMI İÇİN DOĞAL ÖNERİLER
  9. Çikolatalı Cilt Bakımı
  10. LİMONLA CİLT GÜZELLİĞİ
  11. YAĞLI CİLTLER İÇİN DOĞAL BAKIM MASKELERİ
  12. bitkisel cilt bakımı
  13. Böğürtlenle Cilt Bakımı
  14. 20′li Yaşlarda cilt bakımı
  15. Sigara İçenler İçin Cilt Bakımı
  16. Cilt Bakımını Evde Kendiniz Yapın
  17. aylinhobi den cilt bakımi
  18. Cilt Bakımında Doğrular ve Yanlışlar
  19. CİLT ESTETİĞİ
  20. Güzel Bir Cilt Neme İhtiyaç Duyar
  21. melek den cilt bakimi
  22. Cilt Bakımında Faydalı Doğal Ürünler
  23. Cilt lekelerinden kurtulmak mümkünmü
  24. Cilt izlerinin tedavisi
  25. CİLT TEMİZLEYİCİ MASKELER
  26. CİLT LEKELERİNE KARŞI TARİFLER
  27. Loğusa bakımı nasıl olmalıdır ?
  28. CİLT SIKILAŞTIRICI MASKE
  29. Cilt Rengine Uygun Fondöten Seçimi
  30. Cilt Tipine Göre Fondöten Seçimi
[ ... ]